Hamilelikte Rutin Kontroller ve Testler
Hamilelikte Rutin Kontroller ve Testler: Sağlıklı Bir Gebelik İçin Adım Adım Rehber
Gebelik, bir kadının hayatındaki en özel ve heyecan verici dönemlerden biridir. Bu süreçte hem anne hem de bebek sağlığı için düzenli olarak yapılan rutin kontroller ve testler, sağlıklı bir gebelik deneyimi için kritik öneme sahiptir. Bu rehberde, gebelik sürecindeki anne adaylarına rehberlik edecek adımları inceleyeceğiz.
Gebelik, bir kadının yaşamında benzersiz bir deneyimdir. Bu süreçte, anne ve bebeğin sağlığını korumak adına düzenli sağlık kontrolleri ve testler oldukça önemlidir. Sağlıklı bir gebelik için adım adım rehberimizde, bu kontrollerin ve testlerin neden bu kadar kritik olduğunu ve nasıl uygulandığını detaylı bir şekilde ele alacağız.
Bu rehberin amacı, gebelik sürecindeki anne adaylarına bilgi sağlamak ve sağlıklı bir gebelik deneyimi için gerekli adımları anlamalarına yardımcı olmaktır. Şimdi, gebelikte rutin kontroller ve testlerin önemini daha yakından inceleyerek, sağlıklı bir gebelik için atılacak ilk adımları keşfetmeye başlayalım.
Düşük Riskli Hamilelikler ve İncelemeler
Düşük Riskli Hamilelik Nedir?
Düşük riskli hamilelik, anne adayının ve bebeğin genel sağlık durumunun, hamilelik öncesinde ve hamilelik sırasında ölçülen kriterlere uygun olduğu durumu ifade eder. Bu tip hamileliklerde, anne daha önce ciddi bir hastalık geçirmemiş, daha önce sağlıklı bir şekilde doğum yapmış veya birden fazla doğum deneyimi yaşamış, aile geçmişinde önemli bir hastalık bulunmamış, şu anda geçirilen hamilelik sürecinde anne veya bebeği ile ilgili herhangi bir problem tespit edilmemiş durumda olan anne adaylarını kapsar.
Düşük riskli hamileliklerde, genellikle doğum esnasında ve sonrasında herhangi bir komplikasyon ortaya çıkma olasılığı düşüktür. Bu nedenle, bu tip hamileliklerde uygulanan rutin incelemeler ve tetkikler genel olarak standart bir prosedürü takip eder. Hamilelik sürecine özgü risk faktörleri bulunmadığı durumlarda, düzenli kontroller ve özel incelemeler ile sağlıklı bir gebelik süreci desteklenir.
Bu bölümde, düşük riskli hamileliklerin ne anlama geldiğini ve bu tür hamileliklerde yapılan önemli incelemeleri daha yakından inceleyeceğiz. Sağlıklı bir gebelik sürecine giden yolda, düşük riskli hamileliklerin özelliklerini anlamak ilk adımdır.
Düşük Riskli Hamileliklerde Yapılan Rutin İncelemeler
Düşük riskli hamileliklerde, anne adaylarının ve bebeğin sağlığını korumak amacıyla düzenli olarak gerçekleştirilen rutin incelemeler, gebelik sürecini yönetme ve olası riskleri erkenden belirleme açısından kritik öneme sahiptir. Bu incelemeler, hamilelik öncesindeki genel sağlık durumunu değerlendirmekten başlayarak, gebelik boyunca düzenli aralıklarla gerçekleştirilen kontrolleri içerir.
Gebelik sürecinin başlangıcında, jinekolojik muayene ile başlayan rutin incelemeler, anne adayının pelvik bölgesinde olası kitleler, enfeksiyonlar, kanser öncesi lezyonlar gibi durumlar açısından değerlendirilmesini sağlar. Bu muayeneye ek olarak, ultrason ve pap-smear testi gibi yöntemlerle detaylı bir değerlendirme yapılır, olası risk faktörleri belirlenir ve önlemler alınır.
Sistem muayeneleri, hamileliğin ilk aşamalarında gerçekleştirilen kontroller arasında yer alır. Sindirim sistemi, kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi, lokomotor sistem, sinir sistemi ve ruhsal durum hakkında detaylı bir değerlendirme yapılır. Bu muayeneler, herhangi bir patoloji belirtisi olması durumunda ilgili uzmanlar tarafından ek incelemelere yönlendirme yapar.
Tansiyon ölçümü, hamilelik sürecinde düzenli olarak takip edilen bir diğer önemli rutin incelemedir. Preeklampsi gibi komplikasyonların erken teşhisinde tansiyon değeri kritik bir kriterdir. Ayrıca, anne adayının kilo ölçümü ve karnın büyüklüğünün değerlendirilmesi de düzenli kontrollerin bir parçasıdır.
Bu bölümde, düşük riskli hamileliklerde uygulanan rutin incelemelerin detaylı bir açıklamasını bulacaksınız. Sağlıklı bir gebelik süreci için bu kontrollerin düzenli olarak yapılması, potansiyel sorunların erken teşhisi ve uygun müdahalenin sağlanması açısından hayati öneme sahiptir.
Rutin İncelemeler ve Muayeneler
Jinekolojik Muayene
Jinekolojik muayene, gebelik sürecindeki anne adayları için hayati öneme sahip bir rutin incelemedir. Bu muayene, anne adayının pelvik bölgesinin detaylı bir değerlendirmesini sağlayarak olası sağlık sorunlarını erken teşhis etmeyi amaçlar. İşte jinekolojik muayene sürecinin detayları:
Muayene genellikle hamileliğin başlangıcında gerçekleştirilir ve kadın doğum uzmanı tarafından yapılır. Bu aşamada, anne adayının genel sağlık geçmişi alınarak, herhangi bir önceki gebelik veya jinekolojik sorunlar belirlenir. Ardından, fiziksel bir muayene yapılır ve pelvik bölgesinde herhangi bir anormallik olup olmadığı incelenir.
Jinekolojik muayene sırasında, ultrason ve pap-smear testi de uygulanabilir. Ultrason, rahim içindeki herhangi bir kitleyi veya anormalliği tespit etmek için kullanılırken, pap-smear testi rahim ağzı kanseri taraması için yapılır. Bu testler, erken teşhis ve tedavi için önemlidir.
Muayene sırasında jinekolog, anne adayının genel sağlığına ek olarak rahim, yumurtalıklar, rahim ağzı ve vajina gibi organları da değerlendirir. Herhangi bir anormallik tespit edilirse, ilgili uzmanlarla konsültasyon yapılır ve gerekirse ileri incelemeler planlanır.
Jinekolojik muayene, düşük riskli hamileliklerde dahi düzenli olarak yapılması gereken bir prosedürdür. Sağlıklı bir gebelik süreci için anne adayının jinekolojik sağlığının düzenli olarak kontrol edilmesi, olası sorunların erken teşhisi ve etkili müdahalenin sağlanması açısından büyük önem taşır.
Sistem Muayeneleri
Sistem muayeneleri, gebelik sürecindeki anne adaylarının genel sağlık durumunu değerlendirmek amacıyla yapılan kapsamlı bir incelemedir. Bu muayeneler, hamilelik sürecindeki potansiyel risk faktörlerini erken teşhis etmeyi ve uygun tedaviye yönlendirmeyi hedefler. İşte sistem muayenelerinin detayları:
Sistem muayeneleri genellikle ilk antenatal muayene sırasında kadın doğum uzmanı tarafından gerçekleştirilir. Bu muayeneler, anne adayının sindirim sistemi, kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi, lokomotor sistem (kas ve eklemler), sinir sistemi ve ruhsal durumu hakkında kapsamlı bir değerlendirme içerir. Bu değerlendirmeler, gebeliğin genel sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirmek ve potansiyel problemleri önlemek adına önemlidir.
Muayene sırasında, kadın doğum uzmanı anne adayına şikâyetleri ve genel sağlık geçmişi hakkında sorular sorar. Bu sorular, potansiyel risk faktörlerini belirlemek ve müdahaleye ihtiyaç duyulup duyulmadığını değerlendirmek adına önemlidir. Özellikle daha önce geçirilen hastalıklar, ailede bulunan genetik faktörler ve anne adayının genel sağlık durumu bu muayene sırasında göz önünde bulundurulan faktörlerdir.
Sistem muayeneleri aynı zamanda, gebelik sürecinde ortaya çıkabilecek patolojik durumların erken teşhisini sağlamak için önemlidir. Eğer muayene sırasında herhangi bir anormallik tespit edilirse, kadın doğum uzmanı ilgili uzmanlara danışarak detaylı incelemelerin yapılmasını planlar.
Bu bölümde, sistem muayenelerinin hamilelik sürecindeki rolü ve önemi üzerinde durulacak. Sağlıklı bir gebelik deneyimi için, anne adaylarının düzenli olarak sistem muayenelerinden geçmesi ve potansiyel riskleri erken teşhis etmeleri büyük bir öneme sahiptir.
Tansiyon ve Kilo Ölçümü
Tansiyon ve kilo ölçümü, gebelik sürecinde düzenli olarak takip edilen kritik rutin incelemeler arasında yer almaktadır. Bu incelemeler, anne adayının genel sağlık durumunu değerlendirmenin yanı sıra potansiyel komplikasyonları erken teşhis etmek amacıyla önemlidir. İşte tansiyon ve kilo ölçümü süreçlerinin detaylı açıklaması:
Tansiyon Ölçümü:
Anne adayının tansiyonu, gebelik sürecinde düzenli olarak kontrol edilen önemli bir parametredir. Tansiyon ölçümü, anne adayının sağ kolundan uygun bir manşet boyu kullanılarak gerçekleştirilir. Bu ölçüm, anne adayının sakin vaziyette ve oturur durumda iken elde edilen tansiyon değerini içerir. Özellikle preeklampsi gibi komplikasyonların erken teşhisinde tansiyon değeri kritik bir kriterdir. Tansiyon ölçümü, her antenatal muayenede düzenli olarak tekrarlanır.
Kilo Ölçümü:
Anne adayının kilosunun düzenli olarak takip edilmesi hem anne hem de bebeğin sağlığının izlenmesinde önemli bir parametredir. Kilo ölçümü, anne adayının sabah evde aç karnına kendi tartısıyla yapması ve muayenede doktora bildirmesi şeklinde uygulanır. Bu ölçüm, gebelik sürecindeki kilo artışını izlemek ve olası sağlık sorunlarını erken belirlemek adına önemlidir.
Kilo ölçümü aynı zamanda, gebelik sırasında ortaya çıkabilecek ödem ve tuz tutulumu gibi durumları da değerlendirmek amacıyla kullanılır. Aşırı kilo artışı veya kilo kaybı durumlarında, kadın doğum uzmanı ilgili incelemeleri planlar ve gerekirse diyetisyen veya diğer uzmanlarla iş birliği yaparak uygun müdahaleleri gerçekleştirir.
Bu bölümde, tansiyon ve kilo ölçümünün gebelik sürecindeki rolü ve önemi üzerinde duruldu. Sağlıklı bir gebelik için düzenli olarak yapılan bu incelemeler, potansiyel risk faktörlerini erken teşhis etme ve doğru müdahaleleri planlama açısından büyük önem taşır.
Özel Durumlar ve İncelemeler
Rh Uygunsuzluğu ve Kan Grupları
Rh uygunsuzluğu, anne ve bebek arasındaki kan gruplarının uyumsuzluğu durumunu ifade eder ve gebelik sürecinde dikkate alınması gereken önemli bir özel durumdur. Bu durum, anne adayının ve bebeklerinin kan gruplarındaki Rh uyumsuzluğunu değerlendirmeyi amaçlar. İşte Rh uygunsuzluğu ve kan grupları incelemesinin detayları:
Rh uygunsuzluğu, anne adayının Rh (-) ve baba adayının Rh (+) olduğu durumlarda ortaya çıkar. Bu durumda, anne adayının kanında Rh faktörü bulunmazken, baba adayının kanında bu faktör bulunur. Eğer bu iki kan grubu bir araya gelirse, anne adayının bağışıklık sistemi, bebeğin Rh faktörünü yabancı bir madde olarak algılayabilir ve buna karşı antikorlar üretebilir. Bu durum, gelecekteki gebeliklerde Rh uygunsuzluğu nedeniyle oluşabilecek sorunları önceden belirlemeyi amaçlar.
Rh uygunsuzluğu durumunda, anne adayının kan grubu belirlenir ve bu durumun etkilerini değerlendirmek amacıyla özel incelemeler yapılır. Bu incelemeler, bebeğin sağlığını izlemek, olası sorunları önceden belirlemek ve uygun önlemleri almak adına önemlidir.
Ayrıca, anne-baba adaylarının kan grupları belirlenir. Bu sayede, potansiyel Rh uygunsuzluğu durumunda erken teşhis ve müdahale imkanı ortaya çıkar. Anne adayının kan grubunun belirlenmesi, özellikle Rh (-) durumdaysa, gebeliğin başlangıcından itibaren düzenli olarak yapılmalıdır.
Bu bölümde, Rh uygunsuzluğu ve kan grupları incelemelerinin gebelik sürecindeki önemi ve nasıl değerlendirildiği üzerinde durulacak. Sağlıklı bir gebelik deneyimi için bu özel durumların erken teşhisi ve etkili müdahalesi büyük bir önem taşır.
Tam Kan Sayımı ve Diğer Kan İncelemeleri
Tam kan sayımı ve diğer kan incelemeleri, gebelik sürecinde anne adayının genel sağlık durumunu ve potansiyel risk faktörlerini değerlendirmek adına önemli bir rol oynar. Bu incelemeler hem anne hem de bebeğin sağlığını izlemek ve olası sorunları erken teşhis etmek amacıyla düzenli olarak gerçekleştirilir. İşte tam kan sayımı ve diğer kan incelemelerinin detayları:
Tam Kan Sayımı:
Tam kan sayımı, gebelik sürecinde anne adayının kanındaki temel bileşenleri değerlendirmek için kullanılan bir testtir. Bu inceleme, kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositler gibi kan öğelerini analiz ederek anemi, enfeksiyonlar veya pıhtılaşma sorunları gibi durumları belirlemeyi amaçlar. Ayrıca, gebelik sırasında ortaya çıkabilecek özel durumları izlemek için düzenli olarak yapılır.
Diğer Kan İncelemeleri:
Hamilelik sürecindeki anne adaylarında tam kan sayımının yanı sıra, diğer özel kan incelemeleri de gerçekleştirilir. Tam idrar tetkiki, idrar kültürü, toksoplazma, kızamıkçık, sitomegalovirüs antikorları ve VDRL (frengi taraması) gibi testler, gebelik sürecinde ortaya çıkabilecek olası sağlık sorunlarını belirlemek amacıyla yapılır. Bu testler, özellikle hamileliğin ilk haftalarında muhtemel tedavi edilebilir durumları önceden tespit etmeyi hedefler.
Tiroit Hormonu Ölçümü:
Çoğu durumda, hamilelik sürecinde anne adaylarının tiroit hormonu (TSH) seviyeleri de ölçülür. Tiroit hormonu ölçümü, tiroit bezinin normal çalışmasını değerlendirir ve gebelik sırasında ortaya çıkabilecek tiroit ile ilgili sorunları belirlemek amacıyla yapılır.
Bu bölümde, tam kan sayımı ve diğer kan incelemelerinin gebelik sürecindeki rolü ve önemi üzerinde durulacak. Bu incelemeler, anne adayının ve bebeğin sağlığını korumak ve olası riskleri erken teşhis etmek adına büyük bir öneme sahiptir.
Ultrasonun Rolü ve Yapılması Gerekenler
Ultrasonun Önemi ve İlk Hamilelik Ultrasonu
Ultrason, gebelik sürecindeki önemli bir inceleme yöntemi olarak karşımıza çıkar. Bu bölümde, ultrasonun gebelik sürecindeki rolü ve özellikle ilk hamilelik ultrasonunun önemi üzerinde detaylı bir açıklama bulacaksınız.
Ultrason, yüksek frekansta ses dalgalarının kullanıldığı bir görüntüleme tekniğidir. Gebelik sürecinde uygulanan ultrason hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını değerlendirmek, gebelik haftasını belirlemek, anomalileri tespit etmek ve bebeğin gelişimini izlemek amacıyla kullanılır. Bu inceleme, non-invaziv bir yöntem olup, anne ve bebek için herhangi bir risk taşımaz.
Ultrasonun Önemi:
Ultrason, gebelik sürecindeki temel bir tarama ve izleme aracıdır. İlk hamilelik ultrasonu, genellikle gebeliğin 6 ila 9 haftaları arasında gerçekleştirilir ve bebeğin kalp atışları, gebelik yaşı, rahim içindeki durumu gibi temel bilgileri sağlar. Daha sonraki ultrasonlar ise bebeğin anatomik yapısını inceleyerek potansiyel problemleri tespit etmek adına yapılır.
İlk Hamilelik Ultrasonu:
İlk hamilelik ultrasonu, gebeliğin erken dönemlerinde bebeğin varlığını onaylamak, gebelik haftasını belirlemek ve muhtemel gebelik dışı durumları değerlendirmek amacıyla yapılır. Bu ultrason, aynı zamanda bebeğin rahim içindeki konumunu kontrol etmek ve olası dış gebelikleri tespit etmek için önemlidir.
Ultrason incelemesi sırasında, bebeğin büyüklüğü, kalp atışları, organ gelişimi gibi önemli parametreler değerlendirilir. Bu bilgiler hem anne adayının sağlığı hem de bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimi açısından kritiktir.
Bu bölümde, ultrasonun gebelik sürecindeki rolü ve özellikle ilk hamilelik ultrasonunun sağladığı önemli bilgiler üzerinde duruldu. Bu incelemeler, sağlıklı bir gebelik sürecinin izlenmesi ve olası problemlerin erken teşhisi için vazgeçilmez bir araçtır.
Daha Sonraki Haftalardaki Ultrason İncelemeleri
Gebelik sürecinde, ilk hamilelik ultrasonundan sonra daha sonraki haftalarda yapılacak ultrason incelemeleri, bebeğin gelişimini daha ayrıntılı bir şekilde izlemek, olası problemleri erken teşhis etmek ve anne adayının sağlığını güvence altına almak adına büyük bir öneme sahiptir. İşte daha sonraki haftalardaki ultrason incelemelerinin detayları:
Ayrıntılı Ultrason:
Gebeliğin 18 ila 23. haftaları arasında genellikle ayrıntılı ultrason incelemesi yapılır. Bu inceleme, bebeğin organlarının detaylı bir şekilde incelenmesini sağlar. Organ gelişimi, bebeğin genel sağlığı ve potansiyel anomaliler bu aşamada detaylı bir şekilde değerlendirilir. Kalp, beyin, böbrekler, akciğerler gibi organların yapıları incelenir ve olası problemler erken teşhis edilir.
Çoğul Gebeliklerdeki Ultrasonlar:
Çoğul gebelik durumlarında, ikiz, üçüz veya daha fazla bebek bekleyen anne adaylarına daha sık ultrason incelemeleri önerilir. Bu incelemeler, her bir bebeğin büyüme oranını, pozisyonunu ve sağlığını izlemeyi amaçlar. Çoğul gebeliklerde daha sık ultrason incelemeleri, olası komplikasyonların erken teşhis edilmesini sağlar.
Bebeğin Cinsiyetinin Belirlenmesi:
Gebeliğin 18. haftasından itibaren, anne adayı isteğe bağlı olarak bebeğin cinsiyetini öğrenmek için ultrason yaptırabilir. Ancak, bebeğin cinsiyeti, ultrason görüntülerine dayanarak %100 kesin bir şekilde belirlenemez. Bu durum, bebeğin pozisyonuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Bebeğin Pozisyonunu Değerlendirme:
Daha ileri haftalarda yapılan ultrasonlar, bebeğin rahim içindeki pozisyonunu değerlendirmek amacıyla yapılır. Bebeğin baş aşağı mı yoksa baş yukarı mı olduğu, normal doğum planlaması açısından önemlidir. Bu bilgiler, doğumun planlanması ve olası komplikasyonların önlenmesi için kullanılır.
Bu bölümde, gebeliğin ilerleyen haftalarında yapılan ultrason incelemelerinin rolü ve önemi üzerinde duruldu. Daha detaylı ve sık aralıklarla yapılan ultrasonlar, sağlıklı bir gebelik sürecini güvence altına almak için hayati bir araçtır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Hamilelikte Hangi Testler Yapılır?
Hamilelik sürecinde yapılan testler, anne adayının ve bebeğinin sağlığını izlemeyi amaçlar. Bu testler arasında şunlar bulunur:
- Jinekolojik Muayene ve Ultrason: Gebelik öncesi ve sırasında yapılan jinekolojik muayene ve ultrason incelemeleriyle rahim içi durum, bebeğin gelişimi ve potansiyel risk faktörleri değerlendirilir.
- Tansiyon ve Kilo Ölçümü: Her antenatal muayenede yapılan tansiyon ölçümü, preeklampsi gibi komplikasyonların erken teşhisinde önemlidir. Ayrıca, anne adayının kilo ölçümü de düzenli olarak yapılır.
- Kan Gruplarının Belirlenmesi ve Rh Uygunsuzluğu Testi: Anne ve baba adaylarının kan gruplarının belirlenmesi, Rh uygunsuzluğu riskini değerlendirmek için önemlidir.
- Tam Kan Sayımı ve Diğer Kan İncelemeleri: Hamileliğin ilk haftalarında yapılır ve anemi, enfeksiyonlar veya tiroit sorunları gibi durumları değerlendirir.
- Ultrason İncelemeleri: İlk trimesterden başlayarak düzenli olarak yapılan ultrasonlar, bebeğin gelişimi ve sağlığını izlemek adına kritiktir.
Leopold Manevraları Neden Önemlidir?
Leopold manevraları, doktorun bebeğin pozisyonunu ve büyüklüğünü değerlendirmek için kullanılan bir muayene yöntemidir. Bu manevralar, doğumun planlanması ve bebeğin doğum kanalına uygun bir şekilde yerleşip yerleşmediğini belirlemek açısından önemlidir. Ayrıca, bebeğin baş ve sırt pozisyonunu değerlendirerek olası komplikasyonları önceden belirleme imkanı sağlar.
Rh Uygunsuzluğu Nasıl Tespit Edilir?
Rh uygunsuzluğu, anne adayının Rh (-) ve baba adayının Rh (+) olduğu durumlarda ortaya çıkar. Rh uygunsuzluğunu tespit etmek için şu adımlar izlenir:
- Kan Grupları Belirlenir: Anne-baba adaylarının kan grupları belirlenir.
- Rh Faktörü Kontrol Edilir: Anne adayının kanında Rh faktörü bulunup bulunmadığı kontrol edilir.
- Rh Uygunsuzluğu Testi Yapılır: Rh uygunsuzluğu riskini değerlendirmek için özel testler yapılır.
İlk Trimesterde Kaç Kez Ultrason Yapılmalı?
İlk trimesterde genellikle bir kez ultrason yapılır. Bu ultrason, gebeliğin varlığını doğrulamak, gebelik haftasını belirlemek ve muhtemel gebelik dışı durumları değerlendirmek amacıyla yapılır. Ancak, özel durumlar veya risk faktörleri söz konusuysa, doktor daha sık ultrason isteyebilir.
Hamilelikte Tansiyonun Normal Değerleri Nelerdir?
Hamilelik sırasında tansiyon değerleri şu şekilde değerlendirilir:
- Normal Tansiyon: 120/80 mmHg veya daha düşük değerler normal kabul edilir.
- Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): 140/90 mmHg veya daha yüksek değerler hipertansiyon olarak değerlendirilir.
Bu değerler, hamilelik sırasında tansiyonun izlenmesinde kullanılır ve preeklampsi gibi komplikasyonları erken teşhis etmek adına önemlidir.
Sonuç
Gebelik sürecinde yapılan rutin kontroller ve testler, anne adayının ve bebeğinin sağlığını korumak ve olası sorunları erken teşhis etmek adına kritik bir öneme sahiptir. Jinekolojik muayeneler, ultrason incelemeleri, kan testleri ve diğer sistem muayeneleri, gebelik öncesi ve sonrasında düzenli olarak yapılır. Düşük riskli hamileliklerde uygulanan rutin incelemeler, olası problemleri önceden belirleme ve tedaviye hızlı bir şekilde geçme imkanı sağlar. Özel durumlar, Rh uygunsuzluğu, tam kan sayımı ve ultrason gibi detaylı testler ise gebeliğin her aşamasında anne ve bebeğin sağlığı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Bu kontroller, bebeğin gelişimini izlemek, olası anomalileri tespit etmek ve anne adayının sağlığını güvence altına almak için önemlidir. Tansiyon ölçümleri, kilo kontrolü, tiroit hormonu ölçümleri gibi detaylar da sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlamak adına önemli unsurlardır. Gebelik sürecinin her aşamasında düzenli sağlık kontrolleri, sağlıklı bir gebelik ve güvenli bir doğum için temel bir adımdır.